Neomark Patent Ofisi

ULUSLARARASI MARKA TESCİLİ

Uluslararası Marka

 

 

Giriş

Marka tescilinin getirdiği haklar, yalnızca tescilin yapıldığı ülkede koruma sağlamaktadır. Eğer bir markanın başka ülkelerde de korunması isteniyorsa, markayı o ülkelerde de tescil ettirmek gerekmektedir. Ancak başka ülkelerde tek tek başvuru yapmak yerine, bazı yollar ile tek bir başvuru yaparak birden çok ülkede koruma sağlanabilmektedir.

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO-World Intellectual Property Organization), ülkeler arasında işbirliği ortamı yaratarak fikri hakların korunması ve bu haklara saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla 1970 yılında kurulmuştur. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü geçmişi eski olmayan bir kuruluş olarak gözükse de aslında tarihi 1883 yıllarına kadar dayanır. 1883 yılında imzalanan Endüstriyel Hakların Korunmasına Dair Paris Konvansiyonu ve 1886 yılında imzalanan Edebi ve Sanatsal Eserlerin Korunmasına Dair Bern Konvansiyonu, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü'nün babası kabul edilen iki uluslararası konvansiyondur ve her ikisi de bünyelerinde, fikri hakların etkin bir biçimde korunmasını sağlamak amacıyla bir sekretaryanın kurulmasını öngörmüştür.

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü de bu oluşumun bir ürünüdür. Örgütün kuruluş amacı fikri hakların dünya çapında korunmasını sağlamaktır. Örgüt ayrıca, fikri hakları hukuki ve idari yönden düzenleyen çok taraflı anlaşmalarca oluşturulan fikri haklar birliklerinin arasında koordinasyon sağlama görevini de üstlenmiştir. Örgüt çalışmalarını fikri hakların korunması için uluslararası kurallar oluşturulması konusunda yoğunlaştırmıştır.

 
Fikri mülkiyet hakları ve bu hakların korunmasına yönelik mekanizmalar ülkesel sistemler üzerine kuruludur. Bu alandaki hak ve yükümlülükler ile bu hakların ihlali halinde uygulanacak yaptırımlar ülkelerin belirlediği çerçevede kalmaktadır. Ancak, dünyadaki küreselleşme akımlarının sonucu olarak bu hakların belirlenmesi ve bu hakların ihlali halinde uygulanacak yaptırımların belirlenmesinde uyum sağlanması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Fikri mülkiyet haklarının artan derecede önem kazanması ve WIPO’nun söz konusu haklarının dünya çapında korunması hususunda belirleyici bir rol üstlenmesi devletlerin bu uluslararası kuruluşa olan ilgisini artırmıştır. 2006 yılı sonunda 180 ülke WIPO üyesidir.

Türkiye, WIPO bünyesindeki 22 uluslararası antlaşmanın 14’üne taraftır. Bunlardan sadece 2’si telif haklarına ilişkin antlaşmalardır. Diğer 12 antlaşma ise,  Sınai Fikri Mülkiyet Haklarına ilişkin antlaşmalardır. Öte yandan,  WIPO Telif Hakları Sözleşmesi ile  WIPO İcracılar ve  Fonograflar Sözleşmesi’nin onaylamasının uygun bulunmasına ilişkin Kanun Tasarısı 23.06.2005 tarihinde TBMM Genel Kuruluna sevk edilmişti. Bahse konu Sözleşmelerin onaylanıp onaylanmadığı hususu tarafımızca bilinmemektedir.

Globalleşen dünyamızda markalaşmanın önemi her geçen gün artmaktadır. Teknolojik gelişimin hızla artması da göz önünde bulundurulduğunda markaların birbirlerini yakından takip etmesi kaçınılmazdır. Bu takibin taklide dönüşmemesi amacıyla uluslararası arenada marka hakları korunmaktadır. Marka hakkına yönelik korumadan faydalanabilmek için markaların tescil ettirmesi gerekmektedir.

Marka; işletmelerin ürettikleri mal ya da hizmetlerin diğer işletmelerin ürettikleri mal ya da hizmetlerden ayırt etmek için kullanılan işaretlerdir. Başka bir deyişle marka, ürünün kendine has işaret, sayı, harf olarak bilinmesidir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda tanım ise şu şekildedir; marka, bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dâhil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içermektedir.

 

Sürekli olarak bir değişim ve gelişim içerisinde olan hizmet sektöründe, öncü firmaların mal ve hizmetlerini uluslararası alanda tanıtmak ve pazarlamak ihtiyacı her geçen gün artış göstermektedir. Bu gelişmeler ışığında ulusal sınırların ortadan kalkması ile birlikte fikri ve sınai hakların da uluslararası alanda tanınma ve korunması gündeme gelmiş bulunmaktadır.

Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da faaliyetlerde bulunan önemli ve öncü firmaların mal ve hizmetlerini uluslararası piyasalarda sunmalarında çok büyük etken olan markanın tescili ise, söz konusu hizmetlerin pazarlanması ve korunması için son derece önem arz etmektedir. Bu sebeple markasını yurt dışında da korumak isteyen firmaların, bu markaları ayrıca ilgili ülkelerde tescil ettirmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere, marka tescilinden doğan haklar, sadece tescilin yapıldığı ülkede koruma sağlamaktadır. Eğer markanın yurtdışında da korunması isteniyorsa, koruma talep edilen ülkelerde de tescil ettirilmesi gerekmektedir. Tescil talep edilen ülke ofislerine tek tek başvuru yapılabileceği gibi, belirli tescil sistemlerinin kullanılması sureti ile tek bir başvuru ile birden çok ülkede koruma elde edilebilmesi mümkündür.

 

Uluslararası Marka Tescili

 

Sürekli olarak bir değişim ve gelişim içerisinde olan hizmet sektöründe, öncü firmaların mal ve hizmetlerini uluslararası alanda sunmak ve pazarlamak ihtiyacı her geçen artış göstermektedir. Bu gelişmeler ışığında ulusal sınırların ortadan kalkması ile birlikte fikri ve sınai hakların da uluslararası alanda tanınma ve korunması gündeme gelmiş bulunmaktadır.

Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da faaliyetlerde bulunan önemli ve öncü firmaların mal ve hizmetlerini uluslararası piyasalarda sunmalarında çok büyük etken olan markanın tescili ise, söz konusu hizmetlerin pazarlanması ve korunması için son derece önem arz etmektedir. Bu sebeple markasını yurt dışında da korumak isteyen firmaların, bu markaları ayrıca ilgili ülkelerde tescil ettirmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere, marka tescilinden doğan haklar, sadece tescilin yapıldığı ülkede koruma sağlamaktadır. Eğer markanın yurtdışında da korunması isteniyorsa, koruma talep edilen ülkelerde de tescil ettirilmesi gerekmektedir. Tescil talep edilen ülke ofislerine tek tek başvuru yapılabileceği gibi, belirli tescil sistemlerinin kullanılması sureti ile tek bir başvuru ile birden çok ülkede koruma elde edilebilmesi mümkündür.

 

 

 

Uluslararası Marka Tescil Yöntemleri

  1. Madrid Protokolü Sistemi Kapsamında Marka Tescili

Madrid Protokolü, 1999 yılında imzalanmış olup firmalara Türkiye’de yapılacak tek bir başvuru ile Avrupa Birliği de dâhil birden fazla ülkede veya bütün ülkelerde markanın korunmasını sağlayan bir imkân oluşturmuştur.

Madrid Sistemi esasen iki mevzuat düzenlemesinden oluşmaktadır. Bunlardan birincisi, 1891 tarihli Markaların Uluslararası Tesciline ilişkin Madrid Anlaşması (“Madrid Anlaşması“); diğeri ise 1989’da kabul edilip 1 Aralık 1995’te yürürlüğe giren ve 1 Nisan 1996’da uygulanmaya başlayan Madrid Anlaşması’na ilişkin Protokol (“Madrid Protokolü“)’dür. Türkiye, 1 Ocak 1999 tarihinde Protokol’e taraf olmuştur.

Madrid Sistemi çerçevesinde markasını yurtdışında tescil ettirmek isteyen başvuru sahipleri, sistem tarafı ülkelerden istediklerinde marka vekili tutmadan tek dil, tek ücret gibi avantajlardan yararlanarak marka başvurusu yapabilmektedir.

Başvuru sahipleri tek bir form düzenleyerek Madrid Protokolü’ne taraf 100 ülkeden istediğini seçebilmekte ve ayrı ayrı mevzuatlara maruz kalmaktan kurtularak tek bir dilde gerçekleştirdiği başvuru ile markanın seçilen ülkelerde uluslararası tescilini sağlayabilmektedirler. Bunun yanı sıra markanın tescili sonrasında marka ile ilgili yapılacak her türlü değişiklik (örneğin; adres, nev’i, unvan, sahip değişikliği, vekil atama/azletme gibi diğer tasarruf işlemleri vb.) de aynı şekilde tek bir işlem ile uluslararası sicile kaydedilmektedir. Madrid Protokolü uyarınca, uluslararası başvurular İngilizce veya Fransızca dillerinden birisi ile yapılabilmektedir. Bu dillerin dışında bir dille yapılan başvurular başkaca bir inceleme yapılmaksızın gönderene iade edilmektedir. Ancak Menşe Ofis başvuruların bu dillerden herhangi birisiyle yapılmasını zorunlu tutabilmektedir. Nitekim TÜRKPATENT, uluslararası başvuruların sadece İngilizce dilinde yapılması zorunluluğunu getirip başvuru dilini sınırlandırmıştır.

Uluslararası marka tescilinin sağlanabilmesi için öncelikle menşe ofiste, tescilli bir markanın veya bir marka tescil başvurusunun olması gerekmektedir.  Uluslararası tescil başvurularının, İsviçre’nin Cenevre şehrinde yer alan WIPO’ya yapılması gerekmektedir. Uluslararası marka başvurusu menşe ofis aracılığıyla yapılmalıdır. WIPO’ya marka tescili için doğrudan yapılan başvurular kabul edilmemektedir. Bu nedenle Türkiye’den yapılan uluslararası başvurular Türk Patent ve Marka Kurumu üzerinden yapılmaktadır. Söz konusu başvurunun Türkiye’de yer alan markayı referans alması ve başvuru için gerekli ücretin ödendiğine dair ibareyi içermesi önem arz etmektedir. Menşe Ofis başvurunun Madrid Anlaşması’na uygun olup olmadığını inceleyecek, uygunsuzluk bulunması durumunda başvuru sahibine giderilmesi için süre verecek, bulunmaması durumunda WIPO’ya sunmaktadır. Uluslararası başvuru menşe ofiste kontrol edildikten sonra, ikinci aşama olarak WIPO’da da şekli açıdan incelenir. WIPO uluslararası başvurunun şartlara uygun olduğuna karar verirse, markayı Uluslararası Sicil ’de tescil eder; bu uluslararası tescili, Madrid Protokolü’ne üye devletlerin ofislerine bildirir ve ayrıca gerek tescil gerekse de bildirimler bakımından menşe ofisi de bilgilendirilerek marka sahibine de bir belge gönderir. Bu şekilde yapılmış olan uluslararası marka tescili 10 yıl süre ile korunmaktadır. Talep olduğu takdirde ve ödemenin gerçekleştirilmesi durumunda uluslararası marka tescili 10 yıllık süre için yenilenebilir. Vurgulamak gerekir ki, uluslararası tescilli marka, menşe ofiste başvuru halinde bulunan veya tescil edilen esas markaya uluslararası tescil tarihinden itibaren 5 (beş) yıl süre ile bağımlı kalmaktadır. Diğer bir ifade ile 5 (beş) yıllık süre içine esas başvuru geri alınır, reddedilir veya bu başvuru sonucunda yapılan tescil ya da uluslararası tescile konu esas tescil, vazgeçme, iptal veya hükümsüzlük gibi nedenlerle menşe ofisi tarafından terkin edilir ise, uluslararası tescil ve bundan doğan koruma da etkisini kaybedecektir.

 

2. Avrupa Topluluğu Markası (CTM) Sistemi Kapsamında Marka Tescili

Topluluk Markası Sistemi, AB komisyonu ve üye ülkeler temsilcileri tarafından sürdürülen 13 yıllık bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Konu hakkındaki ilk fikirler ise 1950’li yıllara dayanmaktadır. Bu sistem, Avrupa Birliği üyesi olan tüm ülkelerde yapılan bir tescil işlemidir. Üye ülkelerin tamamında tek bir başvuru ile koruma sağlanır. Türkiye, Paris Sözleşmesi ve Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması üyesi olduğu için, Türk vatandaşları da bu sistemden faydalanabilmektedir. Avrupa Topluluğu’na üye ülkelerde tek bir başvuru ile koruma sağlayan bu Topluluk Marka Sistem’inde tescil işlemleri; İspanya’nın Alicante şehrindeki Avrupa Birliği Fikri Haklar Ofisi (EUIPO- European Union Intellectual Property Office)’nde yürütülmektedir.

Bu sistem yoluyla başvuru yapabilmek için Madrid Sistemi’nde olduğu gibi Türkiye’de bir marka tescili veya başvurusu olması zorunluluğu yoktur. Ayrıca, marka iptali söz konusu olmaması için Avrupa Birliği üye ülkelerinden sadece birinde markanın kullanılıyor olması yeterlidir. Topluluk Markasının tescili için başvurusu yapılacak markanın Avrupa Topluluğu'na dâhil bütün ülkelerde tescil edilmeye bir engelinin olmaması şarttır. Yapılan başvurular, sisteme dâhil bütün ülkelerde ayrı ayrı incelendiğinden, topluluğun sadece bir ülkesinde dahi tescile engel bir durum varsa, Topluluk Markası Tescili yaptırmak mümkün değildir. 

Topluluk markasının başlıca avantajları;

  • Tek başvuruyla tüm Avrupa Topluluğu ülkelerinde marka tescili yapılabilmesi,
  • Her ülkede ayrı tescil başvuruları ile karşılaştırıldığında çok daha ekonomik maliyetlere sahip olmasıdır.

 Başvurunun yapılmasından itibaren yaklaşık 6-7 ay sonra topluluk ofisi her üye ülkeden ayrı ayrı aldığı araştırma sonuçlarının raporunu başvuru sahibinin bilgi edinmesi ve muhtemel itirazları tespit edebilmesi için, başvuru sahibine göndermektedir. Başvuru, yaklaşık 3 ay sonra Topluluk Marka Bülteninde yayınlanır. Üç ay süreyle üçüncü kişilerin itirazına açılmaktadır. Tüm ülkelerin işlemleri birbirlerine bağlıdır. Bu nedenle bir ülkede markanın reddedilmesi halinde; diğer ülkelerde de reddedilmesi sonucunu beraberinde getirecek olup, bu husus dezavantaj teşkil etmektedir. Başvuru yayınlandıktan sonar itiraz gelmemesi durumunda topluluk ofisi tarafından tescil kararı verilmektedir. Tescil ücretinin ödenmesinden sonra Marka Tescil Belgesi başvuru tarihinden itibaren 10 yıl için düzenlenmektedir. Topluluk markası başvurusu Avrupa Birliği'nde marka koruması elde etmenin en ucuz yöntemidir. Başvuru ücreti Avrupa Birliğinin 15 ülkesinde ayrı ulusal başvurular yapmak için gerekli olan ücretlerin toplamından oldukça azdır. Topluluk markasının Avrupa Birliği'nin bir ülkesinde kullanımı, markanın Birlik içerisinde kullanımı anlamına gelir. 

 

 

Bu iki sistemin diğerlerine göre daha çok tercih edilmelerinin sebebi, markaların tek bir başvuru ve tek bir dil kullanılarak birden fazla ülkede uluslararası tescilinin sağlanmasıdır. Her iki sistem de kendine özgü avantajlar ve dezavantajlar içermekle birlikte, uluslararası marka tescil işlemlerinin kolaylaştırılmasında her ikisi de oldukça etkili rol oynamaktadır. Bu bağlamda, WIPO tarafından oluşturulan Madrid Sistemi ve Avrupa Birliği kapsamında kurulmuş olan CTM-Avrupa Topluluk Marka Sistemi, markaların uluslararası tesciline yönelik olarak atılmış en ciddi adımlardır.

 

 

 

 

Kaynakça

https://www.mfa.gov.tr/dunya-fikri-mulkiyet-orgutu.tr.mfa Erişim Tarihi: Aralık 2022

Türk Patent Enstitüsü “Madrid Protokolü Çerçevesinde Markaların Uluslararası Tescili ile İlgili Prosedürün Uygulanmasına İlişkin Temel Bilgiler” Erişim Tarihi: Kasım 2022

https://iprgezgini.org/tag/uluslararasi-marka-tescili/

Markaların Milletlerarası Tesciline İlişkin Madrid Anlaşması ve Bu Anlaşma İle İlgili Protokol’e Dair Ortak Yönetmelik, Kabul Tarihi: 12.03.1999, Sayısı: 23637, md.9.2.a

EROL ÜNSAL (FİSAUM)’NCE DÜZENLENEN SINAİ MÜLKİYET HAKLARI KONULU SERTİFİKA PROGRAMI BÜNYESİNDE 27/03/2009 TARİHİNDE ALINAN DERS NOTU

https://www.wipo.int/wipolex/en/text/499205  Erişim Tarihi: Aralık 2022